Kuzey Amerika’da 1980’li yıllarda yayılım gösteren New Age akımı etkisini özellikle sanatta gösterdi. Bu akımla birlikte yükselişe geçen bir diğer unsur da Kundalini enerjisiydi. Doğu felsefesinde, bedensel ve ruhsal enerjiyi yükseltmek ve düşüncelerimizi kontrol etmek meditasyon gibi telkinlerle sağlanıyor. Mmeditasyonla zihin daha berrak hale getiriliyor. Doğu mistisizmi ve yoga felsefesinde de sıkça karşımıza çıkan Kundalini enerjisi ise, tüm çakraları hayata geçirerek, kişinin kendini daha iyi tanımasını ve evrendeki yerini daha iyi anlamasını sağlıyor. Bu enerjinin omuriliğin en alt kısmında bulunan üçgen şeklindeki sakrum kemiğinde bulunan dişil ve saf enerji olduğu düşünülüyor. Kundalini enerjisi nedir, nasıl açığa çıkarılır? İşte tüm merak edilenler…
Kundalini enerjisi; bedende doğuştan var olduğuna inanılan pasif bir enerji. Kelime olarak ise “daireler çizme” anlamı taşıyor. Kişinin potansiyelini zirveye ulaştıran bu enerjinin sembolü; “kıvrılmış uyuyan bir yılan”.
Bu uyuyan enerji ancak belirli yöntemlerle uyanabiliyor. Yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri bu uygulamalardan birkaçı. Bunun yanı sıra Kundalini enerjisi bazı travmatik olaylardan sonra da uyanabiliyor. Uyandığında ise belirli yöntemlerle yükseltilebiliyor. Enerji miktarı herkeste aynı olsa da farklı etkilere neden olabiliyor.
Bu enerjisi uyandığında, omurganın yanından “sushumna” adı verilen bir eksen boyunca, biri negatif (ida) diğeri pozitif (pingala) olmak üzere iki kanal spiraller çizerek yükselmeye başlıyor. Kundalini enerjisi de bu kanalların etrafını sararak yükseliyor.
Kundalini enerjisi yükselmeye başladığında ise öncelikle ruhsal ve bedensel sağlığımızı etkileyen 7 çakradan sırasıyla geçer. Önce kök çakraya gelir, ardından ise diğer çakralardan geçerek bedenin enerjisini dengeler, ruhsal ve bedensel farkındalığı artırır.
Anlatiyo | Yazımızı beğendiyseniz paylaşarak arkadaşlarınızın da okumasını sağlayabilirsiniz.